Daha gitmemiş olabilirsiniz üniversiteye ve ortamı merak ediyor olabilirsiniz. Nasıl bir ortam mı var? Öncelikle o lisedeki gibi, hocaların sizin sınıfa gelip de sabahtan akşama kadar aynı sınıfta ders anlattığı sistem yok. Siz hocaların peşinde koşturursunuz üniversitede. Her ders aynı sınıfta işlenmez. Yani bir derse girdiniz ve o gün başka bir dersiniz daha var diyelim. Farklı bir sınıfa geçersiniz genellikle. Hatta kimi zaman fakülte değiştirirsiniz. Sayısal çıkışlı iseniz, laboratuvar dersleri için ilgili bölümleri bulup, oraya gitmeniz gerekebilir. Örneğin; Fizik Laboratuvarı dersi için Fizik Mühendisliği'ne, aynı şekilde Kimya Laboratuvarı dersi için de Kimya Mühendisliği'ne gidebilirsiniz. Yani kampüste bir oraya bir buraya dolaşmaya alışırsınız, alıştırırlar (gideceğiniz üniversitede fakülteniz bir kampüs içerisinde ise eğer.) Kampüs ortamı yoksa da bina içerisinde çok dolaşırsınız. Moralinizi bozmak istemem fakat realist olmak gerektiğini düşünüyorum. Siz ne kadar gerçeklerden kaçsanız da onlar vardır. Fakat kimse görmek istemeyen kadar kör değildir ya hani, o misal. Görmek isteseniz de istemeseniz de bazı gerçekler, gerçekleştiğinde zaten onlarla yüzleşmek durumunda kalabilirsiniz. Ama iş işten geçmeden de tedbirleri elden bırakmamak gerekir. Daha sonra karşılaşacağınız şeylerden biri de yoklama şeklidir. Lisedeki gibi alınmaz genellikle yoklama. Bir kağıt verir hoca veya sizden ister, o kağıt dolaşır sınıfta. Kimi hocalar sınıfı saymaz ve yerine imza atma işleri o derste muhtemelen olur. Fakat eğer sınıfı sayan bir hoca denk geldiyse ve arkadaşınızın yerine imza attıysanız, fena bir durumla karşı karşıya kalabilirsiniz. Hoca o fazla imzayı tespit ettiğinde cevap vermekte zorlanırsınız. Halbuki niyetiniz arkadaşınıza iyilik yapmak. Onun yüzünden riske giriyorsunuz. Arkadaşınız bunu hak etmeyen biriyse bir de... Büyüklük sizde kalmış olur, boşverin. Allah niyetinizi biliyor ne de olsa. Bir de not alıp verme konuları meşhurdur genellikle üniversitelerde. Güzel not tutanlar illaki olur. Kimi not verir, kimi de vermek istemez. Menfaat döner genellikle üniversitede. Herkes kendini düşünür çoğunlukla. Üniversite bütün olumsuzlukların yanı sıra sizi olgunlaştırır ve sosyalleştirir. Belki de daha hiç bulamayacağınız imkânları bulabilirsiniz üniversitede. Söyleşiler, seminerler, geziler, piknikler vs... Gidince göreceksiniz. Daha anlatılmayan bir sürü şey... İlginç bir deneyim...
VARLIK FELSEFESİ Varlığı konu olarak ele alan felsefe, genel bir varlık kavramı üzerinde durur. Varlık, evrende varolan herşeyin ortak adıdır. Buna göre varlık, insan bilincinin dışında ondan bağımsız olabileceği gibi, zihne bağımlı olarak da bulunabilir. Örneğin, ağaç, kalem, ev gibi nesneler insan zihninden bağımsız olarak varolan gerçek varlıklardır. Bu tür (gerçek) varlıklar zamana ve mekana bağlı olarak değişir, gelişir ve yok olabilirler. Sayılar, geometrik şekiller, p (pi) sayısı gibi insan bilincinde ve ona bağımlı olarak varolan düşünsel (ideal) varlıklar da vardır. Bu varlıklar zaman ve mekan dışı olup, zihnimizde olduğunu kabul ettiğimiz varlıklardır. Felsefe, düşünsel ve ideal varlığı biraraya getirip genel bir varlık kavramı üzerinde dururken, “Varlık nedir?”, “Varlık var mıdır?”, “Varlığın ilk maddesi nedir?” gibi sorular sorar. Felsefe, varlıkla ilgili çeşitli soruları problem olarak ayrı ayrı inceleyip tartışma konusu yapar. Varlık, felsefenin konus...
Sofistik Düşüncenin Felsefe Tarihi Açısından Önemi Sofistlerin, özellikle eğitime dayalı bir takım öğretilerinin olduğu görülür. Fakat önemleri, bu öğretilerinden gelmez. Önemleri, bir takım düşünce akımlarına yol açmalarından kaynaklanır. Öncelikle sofistler, o zamana kadar sadece doğayı inceleyen, her şeyi kendisine inceleme nesnesi yapmayı gerekli kılan, Grek düşüncesinden, yani dikkatini doğadan topluma ve insana vermiştir. Buna bir bakıma ‘Hümanizm’ denir. İnsanlar, köle olmanın evrensel olmadığını, bunun uzlaşım sonucu ortaya çıktığını anlamıştır. Bu nedenle sofistler toplumsal yapıyı değiştirmişlerdir. Sofistler, gerçek anlamda felsefi bir sorgulama yapmışlardır. Düşüncenin kendisini düşünce konusu yapmışlardır. Böylece düşüncenin sınırı, doğası, koşulları ilk defa araştırılmıştır ve eleştiriye tabii tutulmuştur. Aklın sınırlarını araştırarak eleştirmişlerdir. Her türlü ahlaki değeri akılcı bir yaklaşımla ele alıp, irdelemişlerdir. Böylece ahlakın kendisi bir fels...
PERFORMANS ÖDEVİ NEDİR? Kısa süreli yapılan çalışmalardır. Öğrencilerin bilgi ve becerilerini ortaya koyarak oluşturulan cevap ve ürünlerdir. Proje ödevlerinde öğrencilerin sahip olduğu bilgi ve becerileri günlük hayatta nasıl kullanacaklarını ortaya çıkarmaları istenir. Performans ödevlerinde öğrencilerin bilgiyi aynen aktarmak yerine, bilgiyi araştırıp edinme, düzenleme, kullanma, analiz ve sentez yapma gibi zihinsel süreçlerin izlenmesi gereklidir. PERFORMANS ÖDEVİ NASIL HAZIRLANIR? Performans ödevleri öğrencilerin bilgiyi nasıl kullandıklarını veya kullanıp kullanmadıklarını test etmek amacıyla verilen ödevlerdir. Bu ödevler verilirken öğretmen tarafından ödevle birlikte yönerge ve değerlendirme ölçütleri de verilir. Performans Ödevi Aşağıdaki Sıralamaya Göre Hazırlanır Konu ve beklenen performans dikkatlice okunur ve netleştirilir. Öğretmenin ödevle birlikte verdiği yönerge dikkatlice okunur. Ödevin niteliğine göre bir plan yapılır. Plan çerçevesinde veriler toplanır, mat...
0 Yorumlar