Elbette hepimiz, iş yaşamımızda, aile yaşamımızda başarılı olmak, toplum içinde başarılı bir insan olarak değerlendirilmek, yani kısaca, yaşamda başarılı olabilmek isteriz. Çoğu zaman, rahat bir yaşam sürebilmemiz, hatta mutlu, sağlıklı yaşayabilmemiz bile başarılı olabilmemize bağlanır. Okulda başarılı olabilmek, iyi bir iş, iş yaşamında başarılı olabilmek, iyi bir kariyer, kariyer ise, maddi olanaklar, rahat bir yaşam ve hatta sağlık, saygınlık, gelecek güvencesi olmuyor mu yaşamlarımızda?
İlkokul sıralarından itibaren başarılı olmamız gerektiği öğretilir bize. Hemen ardından da başarılı olabilmek için çok çalışmamız gerektiği. Ağustos böceği ile karıncanın hikayesi anlatılır. Çalışkan arkadaşlar örnek verilir. Çok çalış, çalışan başarır, denir. İş yaşamında da devam eder, disiplinli, fedakar çalışma gerekliliğimize vurgular. Patronumuz, meslektaşlarımız, ailemiz, çok çalışmamızı bekler, öğütler ve över.
Elbette, başarılı olmak için çalışmak gereklidir. Ama tek başına yeterli de değildir. Hatta bazen, tam aksine çok çok çalıştığımız için başarısız da olabiliriz. Öğrencilik yaşamında pek çoğumuzun buna benzer anıları vardır. Çok önemsediğimiz, çekindiğimiz bir sınava o kadar çok çalışırız ki, sınav sabahı yaşadığımız stres ve yorgunluk, aslında öğrendiğimiz şeyleri kağıda dökmemize engel olıur. yorgunluk demişken, tükenmişlik sendromundan da söz etmeden geçmek olmaz. Aynı iş için, uzun süreli ve yoğun çalışmalar, hele bu altından kalkmakta zorlandığımız ya da hiç bitmemesine yoğun bir iş ise, çoğunlukla tükenmişlik sendromu ile sonuçlanır. Çağımızın hastalıklarından birisi olan bu sendrom ise, aşırı yorgunluk, isteksizlik, kendine güven duygusunu yitirmek, kendini sürekli üzgün ve mutsuz hissetmek tablosu ile belirgindir. Tahmin edileceği gibi böyle bir tablo başarıyı bizden çok uzaklaştıracaktır.
Uzmanlar, başarının sırrını çalışmak kadar, dinlenmeyi bilmekte de görmektedir. Uzun süre ve severek çalışabilmek için, bir günlüğüne, bir süreliğine değil, her zaman başarılı olabilmek için, başarının sırrını biraz da dinlenmek de aramak gerekmektedir. Tükenircesine çalışmak, bir süre için başarılı olmamızı sağlasa da, orta vadede, sıkılmamıza, işimizden soğumamıza ve hatta tükenmişlik sendromu ve depresyon gibi sağlık sorunları yaşamamıza sebep olacaktır. Bu durumda sanırız, başarısızlık korkusuna kapılmadan ve vicdan azabı duymadan, dinlenme ve hatta tatil planlarımızı yapabiliriz.Çalışan yorulur elbet. Yorulan neden dinlenmeyi hak etmesin?
0 Yorumlar