KELİME NEDİR?
Kelime, anlamı veya görevi bulunan ve tek başına kullanılabilen ses veya sesler topluluğudur. Kelimeler anlamlı veya görevli dil birlikleridir. Kelimelerin genellikle anlamları vardır . dışarıda bir varlığı, bir nesneyi bir hareketi karşılarlar. Kelimeyi okuduğumuz veya duyduğumuz zaman o varlık veya hareket gözümüzün önünde canlanır: kitap, daktilo, koyun, kuzu, cetvel, koşmak , yazmak...
Ancak, anlamı bulunmayan kelimeler de vardır: gibi, ile , ve , için , fakat, ama, kadar vb. Bunların anlamları yoktur ve hiç bir varlığı veya hareketi karşılamazlar. Cümlede anlamlı kelimelerle birlikte kullanılırlar. Onların manalarına yeni ifadeler katarlar: aslan gibi, onun için gelmiştim, sabaha kadar ağladı örneklerinde olduğu gibi.
Kelimeden küçük ses birlikleri olan sesler, heceler, ekler ve bazı kökler tek başlarına kullanılamadıkları halde kelimeler tek başlarına kullanılırlar.
Kelimeler yapı bakımından ses veya ses topluluklarıdır. Tek sesli kelimelerin sayısı azdır. Türkçede tek sesli sadece iki kelime vardır: a, o (a birader, o kişi örneklerinde olduğu gibi .) Bunlara “e” ünlemini de dahil edebiliriz: e kardeşim!.

KÖKLER
1- Kökler, kelimelerin anlamlı parçalarıdır. Meselâ bakış kelimesinde bak köktür. Bakma işinin anlamı bak kökü üzerindedir. Buradan bakma işi anlamını çıkarıyoruz.
2- Kökler, kelimelerin parçalanamayan kısımlarıdır. Meselâ bak kökü daha fazla parçalanamaz. Parçalanırsa bakmakla ilgili anlamı ortadan kalkar.
3- Kökler varlıkların ve hareketlerin yalın karşılıklarıdır. Onları bir zaman, şahsa bağlamazlar, soyut olarak ifade ederler.
4- Kökler, kelimelerin çekirdekleridir. Meselâ gözlemek, gözlem, gözcü, gözcülük, gözlük kelimeleri hep göz kökünden türetilmiştir.

GÖZ= gözlemek, gözlem, gözcü, gözcülük, gözetmen, gözlük, gözlükçü, gözlükçülük, gözlü, gözsüz.....

5- Her varlık veya hareket için dilde bir kök yoktur. Birbirine yakın varlık veya kavramlar aynı kök etrafında yapılan kelimelerle karşılanır. Meselâ ver kökünden vergi, verim, verimli, verecek, verimlilik gibi.
6- Kökler eskiden beri var olan ve sonradan yapılamayan dil birlikleridir. Yeniden kök yapılamaz. Ancak yabancı dillerden yeni kökler alınabilir. Radyo-cu, radyo culuk vb.
7- Dilde iki çeşit kök vardır: isim kökleri, fiil kökleri. Çünkü kâinatta iki çeşit varlıktan söz edebiliriz:
A- Nesne
B- Hareket

İnsan, hayvan, bitki, dağ, orman, taş, toprak, duygu, akıl, hastalık vb. nesnelerdir. Bunların gelmesi, gitmesi, yanması, büyümesi, tükenmesi vs. Hareketlerdir. İşte nesneler isimlerle, hareketlerle fiillerle karşılanmaktadır.

EKLER

1- Eklerin tek başına anlamı yoktur. Kelimelerin görevli parçalarıdır. Meselâ babam, odunluk, tatlı kelimelerindeki –m,-luk, -lı eklerinin tek başına anlamı yoktur.
2- Ekler tek başlarına kullanılamazlar, ancak köke eklenerek kullanılış sahasına çıkarlar.
3- Kökler kelimede kendisine uyulan, ekler ise köke uyan unsurlardır. Bu sebeple eklerin büyük bir kısmı çok şekillidir. Çok şekillilik bakımından ekler dilimizde ya bir şekilli , ya iki şekilli ya dört şekilli ya da sekiz şekillidir:
Bir şekilli: -m (masa-m),
İki şekilli: -an, -en (koşan, gelen),
Dört şekilli: -ıp, -ip, -up, -üp (alıp, verip, koşup, görüp),
Sekiz şekilli: -dı, -di, -du,-dü,-ti,-tı,-tu,-tü (yazdı, geldi, durdu, gördü, attı, gitti, sustu, düştü),
4- Ekler fazla uzun olmazlar. Tek ses halinde olabildiği gibi iki heceli de olabilirler. Üç heceli eklerimiz azdır: sarı-mtırak gibi.
5- Türkçede ekler ya eskiden beri ek olarak vardır ya da iki ek veya kelimenin ekleşmesinden meydana gelmişlerdir. Meselâ gelmeli kelimesindeki –meli eki –me ve –li eklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.
6- Dilde iki türlü ek vardır:
A. Yapım ekleri: Kökün veya kelimenin anlamında değişiklik yapan eklerdir. Bunlar eklendikleri kökten yeni bir kelime meydana getirirler. Meselâ Türk kelimesinden –çe ekiyle Türkçe kelimesi yapılmıştır. Türk bir milletin adı, Türkçe o milletin dilinin adıdır. Dört çeşit yapım eki vardır:
1. İsimden isim yapma ekleri: İsim kök veya gövdelerinden yeni isimler yapan eklerdir: yıl-lık, köy-lü, balık-çı, kuzu-cuk, ev-cil vb.
2. İsimden fiil yapma ekleri: Isim kök veya gövdelerinden fiil türeten eklerdir: gece-le-mek, duru-l-mak, tür-e-mek, boz-ar-mak vb.
3. Fiilden isim yapma ekleri: Fiil kök veya gövdelerinden isim türeten eklerdir: aç-mak, gel-me, düş-üş, geç-im, düş-kün, sırıt-kan vb.
4. Fiilden fiil yapma ekleri: Fiil kök veya gövdelerinden fiil yapan eklerdir: al-ın-mak, gül-üş-mek, yat-ır-mak vb.
B. Çekim ekleri: Kökün veya kelimenin anlamında değişiklik yapmayıp kelimeleri kullanılış sahasına sokan eklerdir. Çekim ekleri anlama etki etmezler, köke ve kelimeye yeni bir anlam katmazlar. Fakat bir ifade katarlar. Bu ifade öteki kelimelerle münasebet ifadesidir. “Ev-den geldim.” Cümlesindeki –den eki münasebet ifadesidir ve evin anlamını değiştirmemektedir.

İSİM ÇEKİM EKLERİ

1. Çoğul eki: İsimlerin çokluk şekillerini ifade eder: -lar, -ler: kitap-lar, çocuk-lar, araba-lar, ev-ler, gece-ler, sergi-ler vb....
2. Iyelik ekleri: “İye” Türkçede “sahip” anlamına gelir. İyelik ekleri ismin karşıladığı nesnenin bir kişiye veya nesneye ait olduğunu gösteren çekim ekidir. Bunlar nesneyi nesneye, yani ismi isme bağlayan eklerdir. İyelik ekleri altı şahsa göre çekimlenebilmektedir: yani getirildikleri isimlerin ben, sen, o ,biz, siz, onlar şeklindeki sahipliklerini ifade ederler.
Baba-m defteri-m
Baba-n defter-in
Baba-sı defter-i
Baba-mız defter-imiz
Baba-nız defter-iniz
Baba-ları defter-leri

3. Hal ekleri: Bu ekler ismi bazen isme, bazen fiile bazen de edata bağlar:
Okul-a gitti. Evden gelmiş. (fiile bağlamış)
Kitab-ın kapağı bahçe-nin yolu (isme bağlamış)
Orman-a karşı sen-in kadar (edata bağlamış)
Türkçedeki isim hal ekleri şunlardır:

a. Yalın hal: İsmin başka bir kelimeye bağlı olmadığını gösteren haldir. Tekil, çoğul ve iyelik şekli yalın haldir: okul, baba-sı, yollar.. okul teklik yalın hali, yollar çoğul yalın hali, babası iyelik yalın halidir. Demek ki, yalın hal isimlerin hal eki getirilebilen şekilleridir.
b.
c. İlgi hali: (-ın, -in, -un, -ün, -nın, -nin, -nun, -nün)
Çocuğ-un defter-in
Evler-in anne-nin
Yol-un masa-nın
Yokuş-un akıl-ın
Onlar-ın uykusu-nun

d. Yükleme hali: (-ı, -i, -u, -ü)
Kapı-yı taşlar-ı
Babam-ı göz-ü
Yol-u sözlerim-i

ç. Yönelme hali: (-a, -e)
okul-a bakkal-a
dağlar-a biz-e

e. Bulunma hali: (-da, -de, -ta, -te)
Ev-de çocuk-ta
Tepeler-de akıl-da

f. Ayrılma hali: (-dan, -den, -tan, -ten)
Karşı-dan soy-dan
Biz-den türk-ten
Çiçek-ten bilenler-den

g. Beraberlik hali: (-la, -le)
Gönül-le kalbimle
Araba-y-la ekmek-le

h. Eşitlik hali: (-ca, -ce, -ça, -çe)
İnsan-ca on-ca
Ben-ce ardın-ca

i. Direktif hali: (-ra, -re, -arı, -eri)
Son-ra iç-eri
Dış-arı il-eri

4. Soru eki: ( mı, mi, mu, mü)
Okul mu çocuk mu
Öğrenciler mi rüya mı

Yorum Gönder

0 Yorumlar